202004.15
0

Yeni Covid-19 Önlem Kanun Taslağı

Dün meclise yeni bir kanun teklifi sunuldu. Bu Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sisteminde herşey birbirine girdi, 1900’lü yıllarda öğrendiğimiz anayasa hukuku bilgilerinin – nedenini sormayın – hiçbir hükmü kalmadığı için olsa gerek kanun yapma mantığını anlamıyorum ama olsun. Bundan birkaç gün önce Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız, Covid-19’un ekonomiye etkilerini hafifletmek için bir kanun değişikliği üzerinde çalıştıklarını söylemişti. Görünen o ki bu çalışmayı Bakanlık yürütmüş ama teklif parti grubundan gelmiş. Belki de aynı çalışma değildir; dediğim gibi, eskiden bize öğretilen milletvekillerinin kanun teklifi ile bakanlıkların kanun taslağı ayrımı ne kadar devam ediyor ya da yeni sistemin kanun yapma usulü bildiğim bir alan değil.

Sayın Bakanımız konuşmasında, istihdama yönelik kimi önlemlerden ve ticaret şirketlerinin ihtiyatlılık politikası gereği kar dağıtımının sınırlandırılmasından söz etmişti. Aynı kar dağıtımının sınırlandırılması konusunu, daha iki hafta önce Ticaret Bakanlığı ve TOBB’un yazılarında da görmüştük.  Şimdi, idari bir karara konu olamayacağı ortada olan bu düzenlemenin bir yasal düzenlemeyle getirildiğini görüyoruz.

Yasanın amacını ve hedefini doğru – ve ne yapılsa yapılsın – eksik buluyorum. Ekonominin bu kadar yavaşladığı bir ortamda hep daha fazlasına ihtiyaç var. Bununla birlikte yasa teklifinin, kendi alanım dışında kalan TÜRSAB aidatlarının ertelenmesi ya da Varlık Fonu gibi kısımları bir kenara bırakarak, getirdiği değişiklikler aşağıdaki gibi:

  1. Belediyeler, Hazine taşınmazları, devlet ormanları ve milli parklar gibi yerlerde yapılan kira ve ecrimisil bedellerinin ödemeleri faiz ve zam alınmaksızın 3 ay süreyle erteleniyor.
  2. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde yürütülen faaliyetler için yararlanılabilen teşvikler, 4 ay süreyle, yani 11 Temmuz 2020’ye kadar bu bölgeler dışında da geçerli olabilecek. Yine Bakanlığın bu süreyi 3 ay daha uzatma yetkisi var ve tüm bu süreler boyunca Bakanlığın bilgilendirilmesi kaydıyla tüm indirim, istisna, destek ve teşvikler uygulanmaya devam olunacak. Daha önce zaten Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 15 Mart tarihli basın açıklamasıyla Nisan ayı sonuna kadar bu faaliyetlerin evden yürütülebileceğini duyurmuştu.
  3. Covid-19 nedeniyle faaliyetlerine devam edemeyen işletmelerin bu döneme isabet eden ilan ve reklam vergileri ile çevre temizlik vergilerine ilişkin kısmı alınmayacak.
  4. Üç ay süreyle toplu iş sözleşmelerinin yapılması, uyuşmazlıklarının çözümü, grev ve lokavta ilişkin süreler durduruluyor. Bu süre Cumhurbaşkanı kararıyla üç aya kadar uzatılabilecek.
  5. İş Sözleşmelerinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller hariç olmak üzere feshedilmesi 3 ay süreyle (yine 3 ay uzatma var) yasaklanıyor. Bu yasak hem işçi, hem işveren için geçerli. Bu şekilde işverenin iş akdini feshetmesi yasaklandığı gibi, işçinin de ücretsiz izne çıkarılması nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshetmesi kısıtlanıyor.
  6. Fesih yasağı süresince ücretsiz izne çıkarılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile işsizlik ödeneği kapsamına girecek şekilde iş sözleşmesi feshedilen fakat İşsizlik Sigortası Kanununa göre bu ödenekten yararlanamayan işçilere, 3 ay süreyle 1177TL ücret desteği getiriliyor. Bu destekten emekliler yararlanamıyor. Destekten yararlananlar ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler aynı süre boyunca genel sağlık sigortasından yararlandırılıyor. Bu konuyu daha önce kısaca tartışmıştık.
  7. Kısa çalışma başvurularının yoğunluğu karşısında, işverenin başvurusundaki beyanı üzerine ilave bir iş müfettişi tespiti beklenmeksizin kısa çalışma ödemeleri gerçekleştirilecek.
  8. Sermaye şirketlerinin, 30/09/2020 tarihine kadar, geçmiş yıllar karları ile serbest yedek akçelerini dağıtması ya da kar payı avansı ödemesi yasaklanıyor, 2019 yılı karının sadece %25’i dağıtılabilecek.

Şimdilik bu kadar bir özetle yetineyim, ama Ar-Ge ve teknoloji bölgelerindeki çalışmaların evden yürütülmesine devam, toplu iş sözleşmesi süreçleri, iş akdinin feshinin kısıtlanması, ücretsiz iznin bu kadar hızlı bir şekilde mevzuata alınması ve sermaye şirketlerinin ihtiyatlılık tayininin devlet babaya bırakılmasının her biri ayrı ayrı ve ayrıntılı tartışılabilecek konular.

Varlık Fonu ya da kamu mali yönetiminde yer alan, veri yönetiminin mücbir sebep halinde Hazine ve Maliye Bakanlığına bırakılması gibi düzenlemeler ise daha ziyade ülke siyaseti temelinden bir bakış gerektiriyor, o bakış açısı da bende yok.

15.04.2020